İstanbul Teknik ve Salteks’in 1998 yılında başlayan iş birlikleri 16’ncı yılını doldurdu. İki firmanın inşaat sektörüne yönelik çözümler sunabilmek adına iş birliği yapmak amacıyla başlayan profesyonel ilişkileri geçen zaman içinde gelişerek 16 yıldır devam eden büyük bir dostluğa dönüştü.
1998 yılında Brezilya, Dünya Kupası fi nallerinde Fransa’ya elenmemişti. Barış Manço şarkılarını 7’den 77’ye sevenleriyle birlikte söylüyordu. Türk müteahhitleri dünya çapında bu kadar güçlü değildi ve ENR listesinde 38 Türk fi rması yer almıyordu. Ve o zamanlar inşaat projelerinde geotekstil ürünlerinin ne şekilde kullanılacağı bilinmiyordu.
Durum böyle iken İstanbul Teknik, 1998 yılının Mart ayında Beşiktaş’ta iki odalı bir ofi ste iş hayatına merhaba dedi. İnşaat sektöründe geotekstillerin kullanımına yönelik iş ortağı Salteks ile birlikte durmaksızın çalıştı. Her iki fi rma da bugün pazarın önemli oyuncuları arasında yer almanın haklı gururunu yaşıyor
‘Yaşamı iyileştirmek için’ yola çıkan İstanbul Teknik’in sıradan bir iş birliği olarak başlayan Salteks ile ilişkisi zaman içinde ebedi bir dostluğa dönüştü. Bugün ise bu dostluk her geçen gün güçlenerek devam etmekte. O günlerden bugünlere kadar uzanan süreci Kemal Şişman ve Macit Tanyol’un kendisinden dinleyelim.
Salteks ile İstanbul Teknik’in işbirliği ne zaman ve nasıl başladı?
K.Ş.: İş birliğimiz 1998’de başladı diye hatırlıyorum; ancak konunun detaylarını Macit Bey daha iyi hatırlar diye düşünüyorum.
M.T.: Salteks ile işbirliğimiz şirketimizin kurulmasından iki ay sonra başladı. İstanbul Teknik, 4 Mart 1998’de kurulduğuna göre aynı yılın mayıs ayında Salteks ile çalışmaya başladık diyebiliriz. O zamanlar Salteks, geotekstil üretim hattını yeni satın almıştı. Biz de o hattın ilk müşterisi olmuştuk. O gün bugündür de Salteks ile çalışıyoruz.
O günlerden bugünlere nasıl bir süreç izlendi?
K.Ş.: Öncelikle arada çok iyi bir dostluk ve güven ortamı oluştu. Bunun oluşması nasıl ki kişiler arası ilişkilerde önemliyse şirketler arasındaki ilişkilerde de önemlidir. Hatta daha önemlidir; çünkü arada ticari bir birliktelik söz konusu. Ticari açıdan firmaların hayatta kalması gerekmektedir. Şirketlerin içi ve dış hedef kitlelerine karşı belli yükümlülükleri vardır. Bu yükümlülükleri devamlı olarak yerine getirebilmek için de doğru ticari partnerler ile çalışmalısınız. Biz İstanbul Teknik ile başlayan ticari ilişkimizde onlara güvenebileceğimizi gördük. İşe başladığımızda inşaat sektöründe geotekstil kullanımı neredeyse yoktu. Macit Bey ile birlikte Türkiye’deki inşaat projelerinde geotekstil kullanımını başlattık ve pazarı beraber geliştirdik diyebilirim.
M.T.: O zamanlarda Salteks’in tek bir geotekstil üretim hattı vardı. Şimdi ise bu üretim hattından dört tane var. Tabi İstanbul Teknik de o zamanlar küçücük bir firmaydı ve henüz ihracatı yoktu. Bizim teknik ürünlere olan inancımız ve pazarı geliştirme gayretlerimizle satış hacmimiz arttı. Bugüne geldiğimizde ise şu anda örgüsüz geotekstiller konusunda değişik hammaddelerden üretilen farklı tiplerde ve mukavemetlerde çok inceden çok kalına ürünler üretebiliyoruz. Bu ürünler de farklı alanlarda kullanılabiliyor. Geçen zaman içinde bir hattan dört hatta çıkan üretim kapasitemizle de müşterilerimizin isteklerine çok daha hızlı ve istenilen kalitede ürün sağlayabiliyoruz. İstanbul Teknik olarak başlardaki geotekstil satışımız yıllık 1 milyon metrekareye yakınken, şu anda 10 milyon metrakare civarındadır.
Birlikte hangi projelere imza atıldı?
K.Ş.: Offf (gülerek) !!! Bu soruyu yanıtlamak o kadar zor ki. Saymaya başlasak saatlerce konuşmak zorunda kalabiliriz. Düşünsenize ortada 16 yıllık bir iş birliği söz konusu. Bu süreçte yüzlerce projenin altına birlikte imza attık ve atmaya devam ediyoruz. Umarım bundan sonra da yine İstanbul Teknik ile birlikte pek çok projeyi hayata geçirmeye devam edeceğiz.
M.T.: Salteks ile birlikte Türkiye’nin her bölgesinde ve şehrinde örgüsüz geotekstilin kullanılabileceği her türden projenin altına imza attık. Karayollarında, DSİ’de ve konut projelerinde kullanılan milyonlarca metrekarelik üretimde ve uygulamada İstanbul Teknik ile Salteks vardır. Tahminen şimdiye kadar hayata geçirdiğimiz geotekstil projesi toplamda 100 milyon metrekare civarındadır. Bu projeler arasında 1 milyon metrekare ürünün kullanıldıkları da var bir rulo ürünün kullanıldıkları da var. Hiçbir zaman geniş çaplı siparişler ile küçük çaplı siparişleri ayırt etmedik. Hepsini bir tuttuk. Bizim için bir rulo da olsa bir milyon metrekare de olsa hepsi müşterinin ihtiyacıdır ve bunlar aynı ciddiyetle karşılanmalıdır. Çünkü pazar lideri herkese hitap etmelidir. Etmiyorsa zaten pazar lideri değildir. Bir rulo alacak olan da bir milyon metrekare alacak olan da bizim müşterimizdir. Bunun için organizasyon şemamızda özel proje ve proje takip departmanımız var. 1 milyon metrekarelik projelere özel teknik hizmet veriyoruz. Bir top talep eden müşterilerimize de hızlı dağıtım kanallarımız aracılığıyla hizmet veriyoruz. Her iki müşteri tipine hizmet veren organizasyon yapımız var.
Bu noktada Salteks, İstanbul Teknik’in dolayısıyla müşterilerin isteklerine uygun ürünleri teknik değerlerini karşılayacak şekilde ve belirli bir kalitede üretmektedir. Salteks ve İstanbul Teknik, bir pazılın iki parçası gibidir. Salteks; ürünleri zamanında, teknik değerleri karşılayacak şekilde, belli bir kalitede ve istenen belgelerle tedarik ederek üretim ile ilgili sorumluluklarını yerine getirir. İstanbul Teknik ise stok yönetimiyle, hızlı temin ile, müşteri ile ilişkilerin devamlı tutulması yoluyla üzerine düşeni yapar. İstanbul Teknik’in mühendis kadrosu geosentetikler için Türkiye’nin en büyük bilgi ve birikimine sahiptir. Bu tüm sektör tarafından kabul edilen bir gerçektir. Bu sayede müşterilerimizin her türlü teknik sorusuna tam ve doğru olarak cevap verebiliyoruz. Yani biz Salteks’ten aldığımız üretim kalitesinin üzerine kendi bilgi ve birikimimiz ile müşterilerimize iletiyoruz. Belki de müşterinin bilmesinin mümkün olmadığı ya da bilmesini gerektirmeyen detayları da müşterimiz adına düşünüyoruz. Sonrasında da müşterilerimizi ürünleri nerede ve nasıl kullanmaları gerektiği hususunda yönlendiriyoruz. Hal böyle olunca da üretim kanadı ile müşteri kanadını bir araya getiren iki firmadan doğal bir pazar lideri ortaya çıkıyor.
Birlikte çalışmanın kendi şirketlerinize ne gibi katkıları oldu?
K.Ş.: İstanbul Teknik ile çalışmak Salteks’e güvenilir bir partner ile yola çıkıldığında amaçlanan hedeflere ulaşılabileceğini gösterdi. Bunun yanı sıra inşaat sektöründe proje bazında çalışma imkanı tanıdı. Tabi bir diğer önemli katkısı da ürün standardizasyonuna gidilerek CE gibi uluslararası üretim sertifikalarına sahip olmamıza olanak tanımasıdır.
M.T.: Salteks gibi üretim kapasitesi ve kalitesi yüksek bir firma ile çalışmak çok keyifli. Çünkü Salteks gerçek bir iş ortağı. Bizim ihtiyaçlarımızı anlıyor ve bunun aslında müşterinin ihtiyaçları olduğunu biliyor. Müşterinin taleplerini karşılamak için de elinden gelen gayreti sarf ediyor. Salteks ile çalışırken hiçbir hayal kırıklığına uğramadık. Biraz da bu süreç içinde neler değiştiği konusuna gelelim.
Salteks ve İstanbul Teknik’in birlikte iş yapmaya başladığı dönemden bugüne ne gibi değişiklikler oldu?
K.Ş.: Bu yola çıktığımızda sektörde detaylı bir geotekstil kullanımı söz konusu değildi. Geotekstil ürünlerin inşaat sektöründe nasıl ve ne şekilde kullanılması gerektiğinin öncülüğünü biz ettik dersem yanlış olmaz. Sektördeki tüm temsilcilere geotekstil ürünlerin özelliklerini, nerelerde, nasıl ve hangi şartlar altında kullanılacağını, kendilerine hangi faydaları sağlayacağını bir bir anlattık. Zaman içinde bu emeklerimiz meyvesini vermeye başladı ve şu anda bulunduğumuz konuma geldik. Tabi sektör başlangıçta kaliteli ürünleri tercih ediyordu. Bu da işin başka bir gerçeği; ancak zaman içinde geotekstil ürünlerin kullanımının yaygınlaşmasıyla başka üreticiler de pastadan pay almanın savaşına girdiler. Kalite gözetmeksizin üretimler yapılmaya başlandı. Bu da kaliteli ürün pazarının daralmasına ve fiyat endeksli ürün pazarının popüler olması sonucunu beraberinde getirdi.
M.T.: Pazar hacmi elbette ki bugünkü gibi değildi. Bizim geosentetik ve örgüsüz geotekstil kullanımının yaygınlaşmasında büyük katkımız var. Çünkü yıllarca teknik bir yaklaşım sergiledik. Ürünün yararlarını sabır ve kararlılıkla müşterilerimize anlatarak piyasayı eğittik. Bunu da her zaman doğru işlerin altına imza atarak yaptık. İstanbul Teknik, geniş uzman kadrosu, süre gelen AR-GE faaliyetleri ve teknik alanlarda yaptığı çalışmalarla inşaat sektöründe geosentetik ürünlerin gelişmesine Türkiye’de en büyük katkıyı sağlamış firmadır. Bizler mühendisiz ve doğruları söylemek zorundayız. Aynı zamanda da pazar lideriyiz. Pazarın büyümesi de lider için en büyük avantajdır. Bu nedenle İstanbul Teknik, geosentetik pazarına yapabileceği olumlu katkıları her zaman sürdürmüştür. Bu bizim şirket politikamızdır.
Sektörün geleceği ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
K.Ş.: Sektör her geçen gün gelişiyor ve bu da yeni ihtiyaçları beraberinde getiriyor. Bu açıdan baktığımızda önümüzdeki dönemlerde sektörün daha teknik ürünlere ihtiyaç duyacağı kanaatindeyim.
M.T.: Geosentetik kullanımında geçmişe göre büyük bir aşama kaydedilmiş olmasına rağmen hala Avrupa’daki rakamların oldukça gerisindeyiz. Türkiye büyük bir ülke ve genç bir nüfusa sahip; ama hala altyapı olarak yeterli düzeyde değil. Bu hususta alınması gereken uzun bir yolumuz var. Kişisel görüşüm bu sektörün daha da büyüyeceği ve yakın zamanda Türkiye’nin de Avrupa’daki geotekstil kullanım rakamlarını yakalayacağı yönünde.
Salteks ve İstanbul Teknik’in ürün geliştirme çalışmalarını nasıl yürüttüğünden söz edebilir miyiz?
K.Ş.: Uzun yıllardan beri ürün geliştirme ve iyileştirme çalışmalarını İstanbul Teknik ile birlikte yürütmekteyiz. Müşteri ile sürekli iletişim halinde olan İstanbul Teknik onlardan gelen talepleri ve ihtiyaçlarını bize iletiyor. Biz de uzman kadromuz ile müşterilerin ihtiyaç ve taleplerini nasıl geliştirebileceğimize yönelik çözümler üretiyoruz.
M.T.: İnşaat sektörü sürekli gelişiyor ve bu da beraberinde ürün geliştirme zorunluluğunu getiriyor. Müşterilerden çok değişik talepler geliyor. Bu talepler de bizi sürekli yönlendirmektedir. Müşterilerin kullanım alanları talepleri değiştikçe, biz bunları Salteks’in teknik ekibi ile değerlendirerek birlikte yeni ürün ya da mevcut ürünler üzerinde geliştirme çalışmaları yapıyoruz.
İstanbul Teknik ve Salteks’in pazara sunduğu ortak ürünler hangileridir? Bu ürünler projelere ne gibi katkılar sağlamaktadır?
M.T.: Bu ürünler polipropilen ve polyester geotekstil ürünlerinidir. Bu ürünler milimetreden çok daha ince polipropilen ve polyester esaslı elyafların iğnelenmesi ve ısıl işlem uygulanması yöntemiyle üretilmektedir. Bu ürünler beyaz ve koyu renkli olarak Karayolları Teknik Şartnamesi’ne uygun olarak Tip A, B, C ve D olarak üretilmektedir. İnşaat sektörünün ihtiyaç duyduğu farklı mühendislik çözümlerinde; filtre, ayırma ve koruma amaçlı kullanılan bu ürünler, yeşil çatılardan sahil yapılarına kadar geniş bir uygulama alanına sahiptir. Tüm bunların yanı sıra müşterilerden gelen talepler dahilinde ilgili projeye has çözümler de sunmaktayız.
Yeni bir ürün pazara sunulurken neler yaşanır?
K.Ş.: Daha önce de dile getirdiğim üzere İstanbul Teknik sürekli olarak pazardaki müşteriler ile dirsek temas halinde olan bir firma. Aktif satış gücü ile her daim müşterinin nabzını yakından tutabiliyor. Onların bu interaktif satış organizasyonu da sürekli olarak müşterilerin ihtiyaçlarından ve taleplerinden haberdar olmamızı sağlıyor. Biz de bu talep ve ihtiyaçları alarak bünyemizde değerlendiriyoruz. Yapılan değerlendirmeler sonucunda da müşterinin beklentilerini karşılayacak en uygun ürünü ortaya çıkartmaya gayret ediyoruz. Tabi bunu yaparken hangi malzemeyi seçeceğimiz, hangi teknik özellikleri karşılayacak şekilde ürünü üreteceğimiz, bunları yaparken hangi standartları göz önüne alacağımız gibi bazı prosesleri de işin içine dahil ediyoruz.
Ürünler üretilirken hangi standartları göz önüne alıyorsunuz?
K.Ş.: Buradaki en önemli husus ürünün tüm dünya genelindeki her projede kullanılabilir olmasıdır. Bu nedenle de biz gerek ürün geliştirme aşamasında gerek ise üretim aşamasında uluslararası dolaşım standartlarını kendimize baz alıyoruz. Bu nedenle de ürün gamımızdaki pek çok ürün CE sertifikasına sahiptir.
M.T.: Salteks CE Sertifikası ile üretim yapmaktadır. Bu birçok Avrupa ülkesi için gerekli ve yeterli bir belgedir. Fakat bazı ülkelerin istediği özel belgeler var. Bunlar da o ülkenin ihracat potansiyeline göre değerlendirilip temin edilmektedir. Bazı durumlardaki projeler de özel teknik değerlere sahip ürünlerin kullanımını gerektirmektedir. Bu durumlarda da Salteks’in AR-GE departmanı ile birlikte çalışıp söz konusu projeye has ürünler üretilmektedir.
İki farklı firmanın uzun süreli etkileşim halinde olması şirketleri hangi yönde ne ölçüde etkiler?
K.Ş.: Yılların verdiği beraberlik ile oluşan güven; sorunların üstesinden kolay gelmeyi, ortak stratejiler geliştirmeyi, birlikte büyümeyi ve geleceğe yönelik projeler geliştirmeyi sağlar.
M.T.: Salteks ve İstanbul Teknik’in gizli anayasalarının ilk maddesi ‘bu iki firmanın sadece ve sadece birbirleri ile çalışabileceklerini’ söyler. Kuruluşumuzun ilk gününden beri süre gelen ortaklığımız her geçen gün daha da büyüdü ve hiçbir zaman sarsılmadı. Her zaman uyum içinde yürüdü ve hiçbir yara almadan bugünlere kadar geldi. Gerek Türkiye’de gerek dünyada bunun örneklerine rastlamak pek kolay değil. Böylesine zor bir birlikteliğin yürümesi de tamamen şirket kültürlerinden kaynaklanıyor. Her iki şirket de hem iş ortaklığına hem de iş ortaklığı kavramına tamamen sahip çıkmış durumdadır. İki firmanın da başka bir şekilde düşüncesi yok ve her iki firma da diğeri için maksimum gayreti gösterme gayretindedir. Yani İstanbul Teknik için Salteks’in üretim hatları kendi öz malı gibidir. 365 gün ve 24 saat onların çalışır durumda olmasına gayret ederiz. Salteks için de İstanbul Teknik’in müşterilerine verdiği söz kendi sözü gibidir. Bu sadece iki firmanın yöneticilerinin verdiği birlikte çalışma kararıyla başarılacak bir şey değildir. İstanbul Teknik içinde şantiyeler hariç ürün yöneticisinden sevkiyat sorumlusuna yaklaşık 25 kişilik bir ekip geotekstil ürünleri ile ilgili görev yapmaktadır. Bu rakam şantiye personeli ile birlikte 100’ü bulmaktadır. Salteks içinde de üretim işçileri hariç İstanbul Teknik için var gücüyle çalışan AR-GE mühendisinden üretim şefine 15 kişilik bir ekip mevcuttur. Bu büyük bir organizasyon gerektirir. İşte bu
noktada şirketlerin birlikteliği sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu birliktelik her iki şirketin gizli anayasasında yazılı olduğundan organizasyon şemasının en üst kademesinden en alt kademesine herkes bunu hissetmektedir. Salteks içinde bir İstanbul Teknik, İstanbul Teknik içinde bir Salteks yaşamaktadır.