Doç. Dr. Selçuk Bildik
Nişantaşı Üniversitesi
Mühendislik Mimarlık
Fakültesi. İnşaat
Mühendisliği Bölümü
Öğretim üyesi
HT- Merhaba Selçuk Bey, sizi tanıyabilir miyiz? Türkiye de ve
yurtdışında neler yapıyorsunuz? Birçok saygın projede danışmanlık desteği sağlıyorsunuz. Bu projelerden kısaca
bahsedebilir misiniz?
SB- Merhabalar. Öncelikle bu röportajı benimle yaptığınız için teşekkür ederim. Umarım sektörümüz için verimli bir röportaj olur. Ben İstanbul Nişantaşı Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde Doçent Doktor olarak akademik hayatıma devam etmekteyim. Aynı zamanda 2015 yılında kurmuş olduğumuz Perform Geoteknik firmasının danışman yöneticisiyim. Yurtiçi ve yurtdışında geoteknik projelendirme ve müşavirlik hizmetleri yapmaktayız. Projelerimiz geniş bir yelpazede yer almaktadır. Konut projeleri, sanayi yapıları, yüksek katlı yapılar gibi birçok projede tasarım ve danışmanlık yapmaktayız. Bu projelerde istinat yapıları, iksa projeleri, zemin iyileştirme ve temel tasarımı gibi birçok alanda hizmet vermekteyiz.
HT- Geoteknik alanı düşündüğümüzde çeşitli meslek kurullarında birçok başarılı göreviniz/görevleriniz bulunuyor. Biraz anlatır mısınız?
SB- Geosentetik malzemeler ile yüksek lisans dönemimde tanıştım. Geoteknik alanında yüksek lisans yapmaya başladıktan sonra tez çalışmalarımda geosentetiklerin davranışını deneysel ve sayısal olarak araştırmalarda kullandım. Bilindiği üzere geosentetikler birçok mühendislik alanında bize yeni çözümler sunmaktadır. Geosentetik malzemelerin en önemli özelliği uzun ömürlü olmaları ve birçok farklı geoteknik uygulamada kullanılmasıdır. Özellikle bazı örnekler vermek gerekirse 6 Şubat Kahramanmaraş depreminde esnek duvar olarak adlandırdığımız yapılar oldukça iyi bir performans göstermişlerdir. Aynı şekilde son yıllarda yapılan geri dolgularda geogrid kullanılması dolguların oturma performanslarına olumlu katkılar verdiğini görmekteyiz. Dolayısıyla geosentetik malzeme esaslı tasarımlar zaman teknolojik gelişmelere bağlı olarak farklı tasarımlarda da kullanılabilecektir. Benim düşüncem özellikle son yıllarda malzeme teknolojisinde gelişimle birlikte hayal edemeyeceğimiz dayanımda geosentetik malzemelerle tanışabileceğiz. Ayrıca sadece tasarım dışında inşaat mühendisliğinin önemli problemlerinden olan yalıtım konusunda da önemli gelişmelerin işimizi kolaylaştıracağını düşünmekteyim.
HT- Tüm bu yenilik ve fırsatları düşündüğümüzde Geosentetik pazarı için Türk üreticilere tavsiyeleriniz nelerdir?
SB- Geosentetiğin uygulamada sağladığı faydaların inşaat sektöründe daha açık bir şekilde anlatılması gerekiyor. Uygulayıcılar arasında bu konu teorik bir konu olarak görünüyor. Yaşanan geoteknik sorunların birçoğunda geosentetik kullanılsaydı bu olmazdı diyebiliyoruz. Ancak bu sorunlar yaşanmadan geosentetiğin kullanılabilmesi ve diğer alternatif yaklaşımlarla hem ekonomik hem de uzun süreli davranış açısından karşılaştırmalı değerlendirmeler yapılabilmelidir. Bu açıdan bakıldığında özellikle mimari tasarım aşamasından başlanarak geosentetiklerin kullanılabileceği alanlarla ilgili tanıtımlar yapılmalıdır. Örneğin esnek duvar uygulamalarının tanıtımlarının yapılması tasarımlarında da bu tür duvar uygulamalarının önünü açacaktır.
HT- Günümüzde geosentetik malzemelerin ihtiyaç duyulmadığı yapı nerdeyse bulunmuyor. Size göre çoğunlukla hangi yapılarda geosentetik kullanımına ihtiyaç duyulmaktadır?
SB- Geosentetiklerin kullanımını üç ana başlıkta toplamak doğru olacaktır. Bunlardan birincisi zemin yapıları olarak da adlandıracağımız esnek duvarlar olarak tanımlayabiliriz. Esnek duvarların özellikle uzun vadedeki davranışının olumlu yönleri nedeniyle son yıllarda kullanımı hem sanayi projelerinde hem konut projelerinde artmıştır. Diğer bir kullanım alanı ise zemin iyileştirme amacıyla kullanımıdır. Özellikle dolgularda geogrid kullanımının dolgu performanslarını arttırması bu amaçla kullanımı arttırmıştır. Bir başka alan ise yalıtım işleri ile altyapı drenaj işleri olarak tanımlayabiliriz.
HT- Geosentetik malzemelerin kullanım alanları nasıl geliştirilebilir?
SB- Geosentetik malzemelerin kullanım alanlarının gelişimi ürünlerin kullanım alanları ile ilgili belirli başlı çalışmalarla mümkündür.
Bunları sıralarsak eğer;
• Örnek doğru uygulamalardan bahsedilebilir.
• Uygulama kolaylıkları belirtilebilir.
• Uygulama tecrübesi olan bilim adamları (üniversitelerden)
ile işbirliği yapılıp projeler geliştirilebilir.
Tüm bunların yanı sıra bu çalışmaların özellikle işveren nezdinde yapılması önem taşımaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarına belirli aralıklarla verilecek eğitim ve tanıtım çalışmalarının faydalı olacağını düşünmektedir.
HT- Türkiye’de geosentetik uygulamalarıyla ilgili mevzuatlar var mıdır? Yeterli görüyor musunuz?
SB- Türkiye’deki geosentetik uygulamaları ile ilgili mevzuatları iki ayrı şekilde ele almak gerekmektedir. Geosentetiklerle ilgili TSE’de yer alan belirli standartlar mevcut olsa dahi tasarım açısından mevcut bir tasarım yönetmeliğimiz maalesef yoktur. Karayolları teknik şartnamesinde tasarımla ilgili belirli ilkeler olsa da genel bir tasarım yönetmeliğimiz bulunmamaktadır. Uygulamadaki projelerde ise genellikle İngiliz yada Amerikan yönetmeliklerine göre tasarımlar yapılmaktadır. Bu durum da tasarımlarda farklılıklar çıkmaktadır. Bu nedenle bir an önce ülkemizde geosentetiklerin tasarım esaslarına ilişkin bir yönetmeliğin varlığı önem taşımaktadır. Bunun yanı sıra farklı bir konuya da değinmek istiyorum. Ülkemizde maalesef geosentetik tasarım ofisleri oldukça sınırlıdır. Bu nedenle genellikle uygulama firmaları hem iş geliştirme hem projelendirme hem de uygulama aşamasını birlikte yürütmektedir. Bu durumda adil bir rekabet ortamı oluşmadığını düşünüyorum. Şayet belirli bir yönetmeliğimiz olursa ve tasarımlara göre uygulamacılar rekabet ederse geosentetik üreticileri ve satıcıları daha büyük bir pazara sahip olabilir. Bu durum halk tabiriyle merdiven altı üreticilerin önünü kesecek ve gerçekten belirli kaliteye ve standarda sahip firmalar iş yapabilebileceklerdir.
HT- Geoteknik mühendisliği alanında eğitim veren bir akademisyen olarak, sektöre yeni katılanların ve öğrencilerin hangi becerilere ve bilgilere odaklanması gerektiğini düşünüyorsunuz?
SB- Günümüzde geoteknik eğitiminden öte inşaat mühendisliği eğitiminde kalitenin günden güne düştüğünü maalesef hepimiz bilmekteyiz. Özellikle yapılarımızın güvenli inşa edilmesi tasarımdan uygulamaya ve denetime kadar mühendislik hizmeti görmesiyle mümkündür. Mühendislik hizmetinin doğru bir şekilde yapılabilmesi için de eğitim kalitemizin arttırılması gerekmektedir. Eğitim dışında sektöre yeni katılan öğrencilerimizin uygulamadan uzak kalmaması, eğitimleri boyunca gerek stajlarda gerekse kendi inisiyatifleriyle bulunacakları inşaat ortamlarında tecrübeli meslektaşları ile sürekli iletişim içerisinde olmalıdırlar. Yeni mezunlarımız için de aynı şeyleri söyleyebilirim. Kendi başlarına tecrübe kazanmaları çok zor, o nedenle hedeflerinde uygulamada birikimi olan firmaları gözetmelidirler. Uluslararası projelerde çalışan firmalarla irtibat kurmaya çalışmalıdırlar. İnşaat sektöründe malzeme ve teknik olarak yeni gelişmeleri takip edebilmeli, bu anlamda yabancı dil ile ilgili sorunları da olmamalıdır.
HT- Son olarak İstanbul Teknik’e ilişkin dilek ve önerileriniz var mı?
SB- İstanbul teknik firmasının ülkemizde bir geosentetik üretici olmasını takdirle karşılıyorum. Bunun yanı sıra zaman içinde farklı malzemelerin üretiminde de öncü olacağına hem inanıyorum hem de temenni ediyorum. Bu ürünlerde dışa bağımlığımızın azalması hem inşaat sektörümüz hemde ekonomimiz açısından önemlidir. Bunların yanı sıra geosentetiklerle ilgili yukarıda ifade ettiğim hususlar tüm firmalar gibi İstanbul Teknik için de geçerlidir. Ürün tanıtımlarında referans proje örneklerinin uygun ortamlarda (Seminer, Sempozyum, Konferans, Çalıştay vb.) uygulayıcılara anlatılması gereklidir. Bilim adamlarıyla işbirliği de önemlidir. Ayrıca bu röportajı benimle yapılmasına imkan verdikleri için ayrıca teşekkür ederim.