.blue’nun güncellenen versiyonu hakkında projenin mimarlarından İstanbul Teknik Bilgi Teknolojileri Yöneticisi Serhad Yakar ile yaptığımız röportajı siz kıymetli okuyucularımızla paylaşıyoruz.
H.T.: Serhad Bey merhaba. Biraz sizi tanıyabilir miyiz?
S.Y.: Adım Serhad Yakar. Girne Amerikan Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. Üniversite eğitimim ardından Maltepe Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde MBA yaptım.
Eğitim hayatımın ardından da yazılım sistemleri konusunda özel eğitimler aldım. Çalışma hayatım boyunca farklı şirketlerde ERP Yöneticisi olarak görev aldıktan sonra da; hali hazırda 2013 yılından beri de İstanbul Teknik İnşaat’ta Bilgi Teknolojileri Yöneticisi olarak görev yapmaktayım.
H.T.: Bilişim sektörüne ilginizin nasıl başladığını öğrenebilir miyiz?
S.Y.: Aslında bu, çocukluk yıllarına kadar uzanan bir maceranın sonucu diyebiliriz. Hepimizin başına gelmiştir. İlk bilgisayarla karşılaştığımızda hepimizi ‘aman bozar
mıyım’ korkusuyla klavyedeki tuşlara dahi dokunmaya korkardık. Benimki de öyleydi doğrusu. Zaman içinde bilgisayar benim için hayatımın ayrılmaz bir parçası oldu ve bir tutkuya dönüştü. 2007 yılından beridir de bu işi profesyonel olarak yapıyorum.
H.T.: .blue Proje Yöneticisi olarak size projenin hayata geçirilme sürecini soralım.
S.Y.: Projeyi ilk duyduğumda ürkmedim değil; çünkü e-ticaret tamamen farklı dinamikleri içinde barındıran bir sistem ve .blue’ya kadar; internetten sipariş vermek dışında benim pek ilgili olduğum bir alan değildi. Daha önce de belirttiğim gibi benim uzmanlık alanım; şirketlerin kullanmış olduğu ileri düzey muhasebe programları yani bizim ERP (kurumsal kaynak planlanması) diye bahsettiğimiz sistem. Bu nedenle de ‘nasıl olur, ne yapabiliriz, nasıl hayata geçireceğiz’ gibi birbirinden farklı sorular vardı aklımda. Nihayetinde e-ticaret dediğimiz siteler, dünyanın yeni tanıdığı bir satış kanalı ve anlık olarak canlı para akışının yaşandığı iletişim mecralarından biri. Zamanla işin içine girdikçe yapmış olduğumuz analizler, testler, beyin fırtınaları ile proje şekillendikçe bahsetmiş olduğumuz belirsizlik endişesi yerini daha önce yapılmamış olanı yapmanın heyecanına ve mutluluğuna bıraktı.
Yani kısacası kağıt üzerinde birkaç maddeden ibaret olan bir fikrin, kanlı canlı bir hale bürünmüş olması gerçekten çok güzel.
H.T.: Çalışma hayatınız boyunca ilk kez bir e-ticaret portalını hayata geçirdiğinizden söz ettiniz. Bu da dolayısıyla proje sürecinde bir takım problemleri beraberinde getirmiştir. Biraz da bunlardan söz eder misiniz?
S.Y.: Memnuniyetle. Ben .blue projesinin, İstanbul Teknik içinde kullanmış olduğumuz Microsoft Axapta Dynamics ERP sistemi ile entegrasyonu konusundaki bağlantıların hayata geçirilmesi konusundaki gereken yazılımları yerine getirdim diyebiliriz. Bunun dışında, projenin yaratıcı ekibiyle kurduğumuz think tank gruplarında yer alarak .blue’ya gereken katkıyı sağladım. Sitenin tasarımını ise dışarıdan bir firmaya outsource ettik. Firmaya asıl veri akışının yapılması gerçekten çok zor ve karmaşık bir süreçti. Zira bizim amacımız; klasik e-ticaret siteleri gibi ürün satmak değil; müşterilerimizin işini kolaylaştırmak. Biz .blue’yu ,müşterilerimizin herhangi bir satış temsilcisini aramalarına gerek bırakmadan cari hesaplarını, ürünlerin stoklardaki son durumunu görmelerini sağlayacak, kendileri için özel olarak tanımlanan indirimlerden faydalanmalarını ve site üzerinden alışveriş yaptıklarında kazanacakları Blue Paralar ile cep telefonundan, tatile kadar geniş bir yelpazede hediyeler kazanabilecekleri bir sistem kuracak şekilde tasarladık.
Tüm hususları göz önünde bulundurduğunuzda da arka planda gerçek anlamda büyük bir işçilik söz konusu. Yukarıda bahsettiğim her bir hizmetin müşteriye online olarak sunulabilmesi için ayrı ayrı tablolar oluşturuldu, bunların yazılımları hayata geçirildi ve veri akışları sağlandı.
H.T.: .blue ile ilgili kullanıcılardan ne gibi geri dönüşler alıyorsunuz?
S.Y.: Teknoloji değişiyor. Değişen teknoloji sosyo – kültürel değişiklikleri de doğal olarak beraberinde getiriyor. Bu da tüketicilerin satın alma davranışlarını değiştiriyor. Eskiden kitapçılara gidip sayfalarını karıştırarak, yeni basılan bir kitabın sayfalarından yayılan kokuyu duyumsayarak gerçekleşen satın almaların çoğu artık internet üzerinden yapılıyor. Tüketiciler, mesaj bombardımanı altında ve onların işini kolaylaştırmayan firmalar kaybolup gidiyor. Dolayısıyla müşterilerinize en iyisini sunmak ve her geçen gün daha da zorlaşan çalışma hayatını kolaylaştırmak zorundasınız.
Biz İstanbul Teknik olarak inşaat malzemeleri sektöründe B2B pazarlarda bunu ilk kez hayata geçiren firmayız. Projemiz inşaat sektörüne ciddi anlamda yenilik getirecektir. Projeyi tasarlarken çizdiğimiz resim ile kullanıcıların sitede görmek istedikleri arasında farklılıklar olabiliyor. Bunlar da bize müşterilerimiz tarafından geri bildirimler olarak dönüyor doğal olarak. Bunun için de kendi aramızda ‘Faz 2’ olarak adlandırdığımız bir sistem mevcut. Faz 2’deki amacımız, müşterilerimizden gelen tüm geri bildirimler doğrultusunda sitemizin revize etmektir. Bu .blue’yu daha kullanıcı dostu site haline getirecek. Zira sitenin çıktığı ilk hali ile şimdiki arasında ciddi anlamda fark var. Bu da belli bir çaba sarf edildiğini gösteriyor.
Az önce Faz 2’den bahsettim; ancak site sonsuz bir döngüyü beraberinde getirdiği, müşteri ihtiyaçlarının ucu bucağı olmadığı ve sosyo kültürel değişimler tüketicilerin satın alma davranışlarını da sürekli değiştirdiği için Faz 3, Faz 4, Faz 5 şeklinde .blue’nun güncelleme çalışmaları devam edip gidecek.
Biz .blue iletişim portalımız ile sadece ürün satmayı değil; müşterilerimiz ile kurduğumuz ilişkilerimizi geliştirmeyi hedefliyoruz. Müşterilerimize daha iyi nasıl hitap edebiliriz, onların memnuniyetlerini nasıl arttırabiliriz, işlerini kolaylaştırmak için başka neler yapabiliriz sorularını kendimize sorduğumuzda da proje kendiliğinden bir adım daha öteye gidiyor.
H.T.: Lafı geçmişken Faz 2’ye değinelim o zaman. Faz 2’de müşterilerinizi ne gibi yenilikler bekliyor?
S.Y.: Öncelikli olarak site yepyeni bir tasarıma kavuşacak. Sevk adresleri ve ödeme sayfaları yenileniyor ve müşterilerimizin bu adımları daha kolay geçmeleri sağlanıyor. Faz 2’de ürün çeşitliliğini de arttırdık. Müşterilerimiz .blue sitesi üzerinden artık yalıtım bantları, silikon ve mastikler ile membran ürünlerini de satın alabilecek.
Bunlara ilave olarak, .blue’yu müşterilerimizin cep telefonlarına kolaylıkla indirebilecekleri .blue aplikasyonu olacak. Bu aplikasyon sayesinde müşterilerimiz zaman ve mekan fark etmeksizin kullanıcı hesapları ile sisteme girerek, bilgisayarları ile yapabildikleri tüm işlemleri tabletleri ve akıllı telefonları ile yapabilecekler. Android ve IOS tabanlı olarak hazırlanan aplikasyonlarımız; Iphone, Ipad ve diğer tüm android cihazlarda kolaylıkla kullanılabilecek.
H.T.: Projenin öncesine dönebilir miyiz lütfen. Bu projenin hayata geçirilmesinin nedenleri nelerdir? Sektörünüzde başka firmalar geleneksel yöntemlerle müşterilerine ulaşırken, siz neden online sipariş yöntemini tercih ettiniz?
S.Y.: Daha önce de bahsettiğim gibi tüketicilerin satın alma davranışları tarih boyunca değişikliğe uğramıştır. İnternettin hayatımıza girmesiyle birlikte bu değişim ivmesini tamamen değiştirmiştir diyebiliriz. İnsanlar artık ellerindeki telefon ile ya da evlerindeki tabletler ve bilgisayarlar ile alışveriş yapmayı tercih ediyorlar. İstanbul Teknik olarak sürekli yenilik ve müşterilerimize en iyiyi sunmanın peşindeyiz. Biz de müşterilerimizin işini
kolaylaştırmak ve onlara hak ettikleri en iyi hizmeti sunabilmek için elimizi taşın altına koyduk ve ne mutlu ki projemizi bugünlere getirebildik. Bundan sonra da daha ilerilere götüreceğiz.
H.T.: .blue’nun avantajları nelerdir?
S.Y.: Öncelikli olarak müşterilerimiz artık mesai saatlerinin sona ermesinden ötürü satış temsilcilerine ulaşamıyor diye bir durum söz konusu değil. 7/24 diledikleri an internet erişimleri olduğu müddetçe diledikleri ürünü sipariş edebilir.
Satın alınmak istenen ürün ile ilgili teknik bir bilgiye ihtiyaç varsa ya da müşterimiz kendi müşterisine teklif verecek ve ürünün stoklarımızda olup olmadığını anında öğrenmesi gerektiğinde bunu kolaylıkla yapabiliyor.
Müşterilerimiz, .blue üzerinden sipariş verdiklerinde isterlerse nakliye işlemlerine kendileri hiç karışmıyor. Biz buna ‘Biz Halledelim’ diyoruz. Eğer müşterimiz .blue’dan sipariş verir ve nakliye işlemlerine ben karışmak istemiyorum ve malzemelerimin sadece belirteceğim sevk
adresine ulaşmak istiyorum diyorsa, nakliye tiplerinden ‘Biz Halledim’i seçiyor ve gerisini düşünmüyor. Çünkü gerisini İstanbul Teknik hallediyor.
Müşterilerimiz sipariş verdiklerinde kendilerine bilgilendirme maili ve sistemde kayıtlı mobil telefonlarına SMS gönderiliyor. Bu SMS ve mailler müşteriye siparişin her aşamasında düzenli olarak gönderilmeye devam ediyor. Satır aralarında önemsiz gibi gözüken bu özellik aslında müşterilerin en önemli sorunu olan ‘siparişim alındı mı, çıktımı, nerede’ sorularının tümünü yanıtlıyor.
Kendilerine özel tanımlanan fiyat indirimleri ile ürünleri satın alıyorlar ve satın aldıkları ürünler ile kazandıkları Blue Paralar ile de geniş bir ürün yelpazesinde diledikleri ürünlere sahip olabiliyorlar.
H.T.: Röportajımızın ilk dakikasından beri Blue Para’dan söz ediyoruz. Blue Para’nın ne olduğunu biraz daha ayrıntılarıyla anlatabilir misiniz?
S.Y.: Blue Para kısaca müşteri sadakat merdiveninin basamaklarından biri. Müşterilerimiz .blue sitesine üye olduklarında, sisteme müşteri kazandırdıklarında ve alışveriş yaptıklarında Blue Para kazanıyor ve bu sayede biriken puanlarıyla kendilerine sunulan yüzlerce üründen dilediğine sahip olabiliyor.
H.T.: Serhad Bey, vakit ayırdığınız ve bu kıymetli bilgileri bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
S.Y.: Son olarak başlattığımız .blue sitesinin tüm müşterilerimizin işini kolaylaştıracağını düşünüyoruz. Kendilerinden gelecek geri bildirimlere göre de projeyi her fırsatta üzerine ekleyerek daha da geliştireceğimizin garantisini veriyoruz.