Binalarda Temel Su Yalıtımının Deprem Güvenliğindeki Önemi

Türkiye sismik açıdan dünyanın en aktif coğrafik bölgelerinden biridir. Türkiye coğrafyasının %66’sında aktif fay hatları bulunmakta ve nüfusunun %80’i de deprem riski yüksek bölgelerde yaşamaktadır. Deprem gerçeği bizim için kader değil net bir bilimsel tespittir.

Umur Kalaycı
Genel Müdür Yardımcısı

1999 yılında yaşadığımız Marmara depremi ve 06 Şubat 2023 tarihinde yaşadığımız ve 11 ilimizi etkileyen Kahramanmaraş merkezli büyük felaket, deprem konusunda birçok ders çıkarmamız zorunluluğunu net bir şeklide bir kez daha ortaya koymuştur. İnşaat mühendisliği açısında bu derslerin en önemlilerinden bir tanesi de binalardaki su yalıtımı ve drenaj sistemlerinin önemidir. Yaşadığımız depremler sonrasında hasar gören yapılarda yapılan araştırmalar; temel mühendisliği, yapılarda taşıma gücü kaybına neden olacak düzeyde korozyon, beton özelliklerinin amaca uygun olmaması, uygun olmayan granülometri dağılımı, pas payı ve malzeme kullanımı açısından gerekli temel yalıtımı ve drenaj sisteminin yapılmamasının hasara en çok neden olan sebepler olduğunu bize göstermiştir. Bina hasarına neden olan sebepler içerisindeki en önemli konulardan biri korozyondur. 1999 depremi sonrası yapılan incelemeler sonucunda yapılan pek çok akademik yayın, yıkılan yapıların %67 sinin yıkım sebebinin korozyon olduğunu göstermiştir. Betonarme yapılarda korozyon iki şekilde başlamaktadır: 1. Yapılarda pas payının yeterli kalınlıkta olmaması ve pas payının yeterli su geçirimsizliğine sahip olmaması 2. Denize yakın binalarda klor iyonunun pas payını geçerek donatıya ulaşmak sureti ile korozyonu başlatması İki durumda da pas payının su geçirimsizliği önem arz etmektedir. Bu durum, bina temellerinde su yalıtımı ve drenaj sistemlerinin oluşturulma zorunluluğunu ortaya çıkarır. Korozyon, betonarme yapılardaki donatı kesitini daraltmakta ve tasarımda kullanılan donatı kalınlığını düşürerek deprem anında büyük sorunlara yol açmaktadır. Binalarda Su Yalıtım Yönetmeliği, 27 Ekim 2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak zorunlu hale gelmiştir. Buna göre; binalarda temel su yalıtımı ve drenaj uygulamaları, yürürlükte olan “Binalarda Yer Altı Suyuna Karşı yapılacak Su Yalıtım Tasarım ve Yapım Kuralları” standardına uygun tasarımlar halinde ve uzman uygulayıcılar tarafından yapılmalıdır. Mühendislik eğitimine başladığımızda öğretilen 3E (Emniyetli, Estetik, Ekonomik) kuralı çok önemlidir. Bu kurala göre bir yapıdan beklenen, dayanıklı, ekonomik, fonksiyonel ve estetik olup bu çerçevede beklentiyi sağlamasıdır. Bir bina, ekonomik ömrü boyunca kullanıcısına gereken fiziksel konforu sağlaması yanında deprem ve / veya doğal afetler karşısında da dayanıklılığını kaybetmemeli, kullanıcısının can güvenliğini riske atmamalıdır.