Dünya doğal taş rezervlerinin üçte birine sahip olan ve küresel bazda sektörün en önemli üretici ülkelerinden biri olan Türkiye’de, mermer pazarının geleceği hususunda Alternatif Mermer Yöneticilerinden Mesrur Muslu’nun sözlerine kulak verdik.
bir yelpazeye hitap etmektedir. Son dönemlerde yeni üreticilerin de pazara girmesiyle doğal taş sektörü, ivme kazanmış ve küresel
ticarette önemli bir yere gelmiştir.
Dünyanın en zengin mermer yataklarına sahip olan Alp kuşağında yer alan ülkemiz, 5,1
milyar m3 (13,9 milyar ton) muhtemel rezerve sahiptir. Toplam dünya rezervinin 15 milyar m3 olduğu göz önüne alındığında, bunun %33’lik bir paya denk geldiğini görebilmekteyiz. Türkiye doğal taş piyasasında; rezerv zenginliği, deniz ulaşımının kolaylığı, hammadde bolluğu, teknolojik alt yapısı ve geniş renk skalasıyla önemli bir yere sahiptir.
Türkiye’nin doğal taş rezervleri; %32 Ege, %26 Marmara, %11 İç Anadolu ve kalan %31’i
de diğer bölgelere dağılmıştır. 1500 doğal taş ocağı, 2000 kadar fabrika ölçekli tesis ve
9000 atölyenin bulunduğu bu önemli sektörü daha yakından tanıyabilmek için Alternatif
Mermer’in İdari Yöneticisi Mesrur Muslu ile yaptığımız söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz.
H.T.: Mesrur Bey merhaba. Kısaca sizi tanıyabilir miyiz lütfen.
M.M.: Memnuniyetle. Ben Mesrur Muslu. Amasya Şirketler Grubu’nda faaliyet gösteren Alternatif Mermer’de yönetici olarak görev yapmaktayım.
H.T.: Biraz da Alternatif Mermer’i sizden dinleyelim lütfen.
M.M.: Alternatif Mermer, Amasya Şirketler Grubu bünyesinde faaliyetlerini sürdürmektedir. 1976 yılında Emek İnşaat olarak iş hayatına başlayan Amasya Şirketler Grubu, kum hafriyat sektöründe faaliyet göstermek üzere kurulmuştur. Zaman içinde iş hacmini geliştirmesiyle birlikte hazır beton santrali, müteahhitlik ve konkasör işletmeciliği alanlarında hizmet vermeye başlamıştır. Tüm bu çalışmalar neticesinde hızla büyüyen Emek İnşaat 1998 yılında faaliyet alanlarına bir yenisini daha ekleyerek, Alternatif Mermer ile adını Türkiye ve dünya pazarlarına duyurmayı başarmıştır.
2002 yılı itibariyle ortaklıktan ayrılarak ocak ve fabrikaları satın alan Alternatif Mermer;
tamamını kendi ocaklarında ürettiği mermerleri, modern teknolojiye uyumlu makineleri ve konusunda uzman 120 kişilik personeliyle 6.300 metrekare kapalı alana sahip kendi fabrikasında işlemektedir. Alternatif Mermer, yılda 480 bin metrekarelik üretim kapasitesiyle müşterilerinin hizmetine sunmaktadır.
H.T.: Bir mermer üreticisi olarak sektörün mevcut durumu ve geleceği hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
M.M.: Türkiye’deki yıllık doğal taş üretimi 11,5 milyon ton civarında olup, işletme tesislerinin toplam plaka üretim kapasitesi 6,5 milyon metrekaredir.
Ekonomi Bakanlığı’nın yayınladığı 2015 verilerine göre; sektörün ihracat toplamı 1,9
milyar dolardır. Ürün kompozisyonlarına göre değerlendirdiğimizde de blok mermerin
864 milyon dolar ve işlenmiş mermerin 979 milyon dolarlık bir ihracat rakamına ulaştığı
görülmektedir. Kısaca sektör yüksek ihracat potansiyeline sahiptir. Bu da ülke ekonomisine ciddi döviz girdisi ve katkı sağlamaktadır.
Son dönemlerde klasik mermer üretiminin yerini, modern yöntemlere bırakması da nitelikli personel istihdamını gerektirmiştir. Tüm bahsettiğim bu iş hacmini gören firmaların yapmış oldukları yatırımlar da üretim tesislerinin büyümesine neden olmuştur. Bu da işlenmiş mermer hacminin büyümesine yol vermiştir. Küresel pazarda güçlü yerli üreticilerin var olmaya başlaması da bu değişim gerekliliğinin bir sonucudur. Türkiye şu anda dünyanın doğal taş üretiminde lider on büyük üretici ülkesinden biridir. Bu ivmenin gelişerek süreceğine inancım da sonsuzdur.
H.T.: Mermerin yapılarda kullanımı ile ilgili herhangi bir standart ya da mevzuat var mı? Var ise sizce yeterli mi?
M.M.: Bu konuyla ilgili doğrusunu söylemek gerekirse son zamanlara kadar böyle bir uygulama yoktu. Son dönemlerdeki en önemli gelişmelerden biri de; doğal taşlar konusunda 89/106/EEC sayılı “İnşaat Malzemeleri Direktifi” kapsamındaki CE işareti uygulamasıdır. Söz konusu direktif kapsamında, iç ve dış cephelerde, yer ve duvar kaplaması amacı ile kullanılan mermer ve diğer doğal taşlarda CE işareti alma zorunluluğu getirilmiş durumdadır.
H.T.: Mermerin bize ulaşma süreci hakkında biraz bilgi verir misiniz lütfen.
M.M.: Mermer, ocaktan tel ve iş makineleriyle çıkarılır. Çıkarılma esnasında patlayıcı
kullanılmamasına özen gösterilir. Patlayıcı kullanılması durumunda ortaya çıkan şok
dalgaları, kütlede kırılma ve çatlamalara yol açabilir. Bu nedenle de yaklaşık beş santim
genişliğinde ve birkaç metre derinlikte oyuklar açan kalem uçlu çelik çubuklarla çalışan
kanallama aygıtlarından yararlanılır.
Oyma işlemi sırasında da mümkün olduğunca kayaçta var olan doğal çatlaklardan
yararlanılmaya çalışılır ve işlem lifli mineral damarları boyunca uzanan kolay yarılma
hatları doğrultusunda sürdürülür. Doğal taş blok veya moloz haline getirildikten sonra da
işleme hattına sokulur. İşlenerek şekil verilir. File ile kaplanır ve epoksi sürülerek güçlendirilir. Sonrasında da kullanıma hazır olur.
H.T.: İstanbul Teknik’in Epoxİstt Mermer Sağlamlaştırıcı ürünleri ve sağladığı hizmetler ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
M.M.: Alternatif Mermer olarak, tedarikçi seçiminde oldukça titiz davrandığımızın altını çizmek istiyorum. Ürün tedarik ettiğimiz firmalardan edindiğimiz ürünler, kendi müşterimize karşı bizim imajımızı yansıttığı için iş birliğinde olduğumuz markaların kalitesine büyük önem veriyoruz. Bu minvalde, firmanızın üretmiş olduğu Epoxİstt Mermer Sağlamlaştırıcı ürünlerin fabrikamızdaki uygulama ünitesinde gösterdiği performans, uyum ve süreklilik gerçekten rakipleriniz ile aranızı açıyor. İstanbul Teknik’in çözüm odaklı saha ekibinin her daim yanımızda olması da firmanıza duyduğumuz güveni arttırıyor ve kendimizi mutlu hissetmemize neden oluyor. İşin özü İstanbul Teknik kendimizi güvende ve mutlu hissetmemizi sağlıyor.
H.T.: Mesrur Bey bu keyifli söyleşi için size teşekkür ederiz.
M.M.: Ben de teşekkür ederim.