Üniversitelerde ulaşım planlaması derslerinde ilk öğretilen bilgilerden biri de büyük şehirlerde trafik probleminin çözümünün maksimum araç geçişinin sağlanması değil, maksimum insan taşımasından geçtiğidir. İşte asıl problem de tam burada başlıyor. Bu, ölçülebilir ve ölçülemeyen değişkenleriyle lisedeki havuz problemlerinden daha zor ve karmaşıktır. Tüm bu değişkenleri gerçekten iyi bir dengeleme ile modellemeniz gerekir. Kimi hiç yürümez, kimi pahalı bulur, kimi de güvenilir bulmaz. Yani düğünler gibi o kalabalığın içerisinde günün sonunda herkesi mutlu etmeniz mümkün değildir.
Herkesi mutlu etmenin mümkün olmadığı büyük şehirlerdeki ulaşım sistemlerini planlarken kalitatif ve kantitatif kriterler göz önünde bulundurulmaktadır.
Erişebilirlik
Mekansal erişebilirlik, yolculuğun ilk noktasından (orijin), sistem ağına ya da terminaline erişim kolaylığı, varış bölgesinde sistem ağı ya da terminalden yolculuk son noktasına erişim kolaylığı, ağ boyunca seyrin sürekliliği, yolculuk ya da taşıma sırasında aktarma gerekip-gerekmemesi, aktarma koşulları ve riskleri ile değerlendirilir. Bir ulaştırma sisteminin bilgi erişebilirliği ise, ağın bölge içindeki yoğunluğu, terminallerin sayısı, yol ve rotaların sürekliliği, sefer uzunlukları ve aktarma terminallerinin kapasiteleri ile ölçülür.
Sıklık
Sıklık, yolculuk yapılacak olan terminaller arasında birim zaman içinde düzenlenen seferlerin sayısı ya da bu seferler arasındaki zaman aralıkları ile değerlendirilen önemli bir niteliktir.
Ulaşım Süresi
Ulaşım süresi, genellikle “taşıt içinde gecen süre” olarak algılansa da, karayolu, havayolu, denizyolu vb. ulaştırma alt sistemlerinin ya da bir alt sistem içinde taşımacılık yapan işletmelerin birbirleriyle karşılaştırılabilmeleri için, daha tarafsız bir büyüklük olan “kapıdan kapıya ulaşım süresi” olarak ölçülür.
Güvenlik
Güvenlik, ulaşım sırasında yolcular için yaralanma ve ölüm ile yükler için bozulma, kırılma, hasar görme ile sonuçlanan kaza olasılığı ile değerlendirilir. Güvenlik ölçütü olarak, yapılan yolcu km cinsinden taşımacılık başına oluşan olumlu, yaralanmalı ve hasarlı kaza sayıları kullanılır. Ulaştırma sisteminde mutlak bir güvenliğe ulaşılması çok zordur.
Konfor
Konfor, genellikle yolcu ulaşımında kullanılan bir nitelik olup, yolculuk sırasındaki bedensel ve ruhsal rahatlık durumudur. Ulaşımın ilk noktasından son noktasına kadar değerlendirilen konfor zamanla değişen bir kavram olup, kişilerin cinsiyetlerine, yaşlarına, sağlık durumlarına, yolculuk amaçlarına, sosyo ekonomik özelliklerine ve ruhsal durumlarına göre farklı şekillerde algılanabilir.
Dakiklik (Güvenilirlik)
Dakiklik yolcu taşımacılığı yapan işletmelerin hizmet niteliklerinden birisi olup, taşımacılığın önceden belirlenen zamanda başlaması ve bitmesi konusundaki güvenilirliktir.
Ulaşım istemi ve değişimi, ağ ve taşıt filosu özellikleri, işletmelerin yönetim ve denetim şekli ile iklim koşulları, dakikliği etkileyen faktörlerdir. Bu nitelik birim zamandaki gecikmelerin toplamı ile ölçülür.
Ulaşım Maliyeti
Yolculuğun ilk noktasından (orijin), sistem ağına ya da terminaline erişim için harcanan bedeldir.
Tüm bilgiler ışığında yazımızın başlığını da içeren ‘Metro İnşaatları, İstanbul Trafiğini Çözer mi?’ sorusunu yeniden sormak isterim.
Belirttiğimiz kriterleri değerlendirdiğimizde metrolar büyük şehirlerde ulaşım problemlerinin azaltılmasında ( çözüm demek çok zor) gerçekten en değerli ulaşım sistemi olarak görünmektedir. Tabii bir çok yorum yapabiliriz, her yere metro yok, üç tane metro değiştirmek zorunda kaldım v.b. ama günün birinde her yere metro gittiğinde, asıl soru arabamızı bırakıp, metro ya binebilecek miyiz? Baştaki sorunun yanıtı burada saklı, çok sevdiğimiz arabamızdan ayrılamadığımız sürece metrolar da İstanbul trafiğine çözüm olmayacaktır. Sevgiyle kalın, metro kullanın.