Pasifik Bölgesine Açılıyoruz

Asya-Pasifik, Batı Pasifik Okyanusu ve yakınını kapsayan bölgedir. Asya-Pasifik bölgesi, koşullara göre alanı değişebilen bir bölge olsa da genelde Doğu Asya, Güney Asya, Güneydoğu Asya ve Okyanusya’nın çoğunu içermektedir.

Asya-Pasifik bölgesi, son 20 yıldır gerçekleştirdiği kayda değer değişimle dünyanın jeopolitik merkezine oturmayı başarmıştır. Bu değişim, küresel ölçekte güç dengelerini de yeniden biçimlendirmektedir. Küresel düzlemde 21. yüzyılın belirleyici temasının “Asya’nın Yükselişi” olacağı açıkça görülmektedir. Temelde ekonomik dinamiklerle başlayan bu dönüşümün siyasi, askeri ve kültürel alanlarda da tamamlayıcı unsurlarının belirginleşmeye başladığı gözlemlenmektedir. Asya’nın yükselişi önceleri daha çok Çin merkezli algılanırken, özellikle ekonomik anlamda tüm Asya- Pasifik coğrafyasının bir kalkınma hamlesi içinde olduğu ve günümüzde Asya-Pasifik ülkelerinin, geleceğin önemli aktörleri olarak görülmeye başlandığı hususu da genel kabul görmeye başlamıştır.

Asya kıtası dünya nüfusunun %60’ını ve dünya ekonomisinin neredeyse %40’ını kapsamaktadır. Bu bağlamda anılan bölgedeki siyasi, askeri ve ekonomik gelişmelerin küresel ölçekte etkisi olmaktadır. Asya – Pasifik ülkeleri; Avustralya, Bangladeş, Çin, Endonezya, Filipinler, Güney Kore, Hindistan, Japonya, Malezya, Singapur, Sri Lanka, Tayland, Tayvan, Vietnam Pasifik bölgesi, birçok farklı kültüre, geleneğe ve dile ev sahipliği yapan, çeşitliliğe sahip ve canlı bir bölgedir. Pasifik bölgesinde var olarak, hem ticari hem de kültürel alışverişte bulunabilir, anlayış ve hoşgörüyü destekleyebiliriz. Kültürel alışveriş yoluyla, birbirimizden bir şeyler öğrenebilir ve Pasifik’in zengin mirası ve geleneklerini daha derinden takdir edebiliriz. Bu, ortak insanlığımız ve değerlerimiz hakkında daha derin bir anlayışa yol açabilir. Pasifik bölgesi, artan nüfusu ve gelişmekte olan ülkeleri nedeniyle birçok ülke için giderek daha önemli bir ekonomik ortak haline geliyor.

Dünya Bankası’na göre Pasifik bölgesi yaklaşık 10 milyon nüfusa sahip ve bunun önümüzdeki yıllarda artarak devam etmesi bekleniyor. Bu veriler, işletmelerin müşteri tabanlarını genişletmeleri ve yeni pazarlara erişmeleri için önemli bir fırsat sunuyor. Pasifik bölgesinin doğal kaynaklar açısından zengin olması ve genç ve büyümekte olan bir iş gücüne sahip olması, bölgeyi yabancı yatırım için çekici bir yer haline de getirmektedir. Pasifik bölgesinde güçlü bir varlık oluşturmak için yönetmelikler ve yerel kültürleri anlamanın kaliteli hizmet ve ürün sunmaktan daha önemli olduğunun farkındayız. Bu nedenle, ilgili tüm kanunlar, kurallar ve yönetmelikleri araştırmak için, zamanımız ve enerjimizi bu pazara yönlendirmiş durumdayız. Bunun, bölgedeki başarımız için çok önemli olan ortaklarımızla güven ve karşılıklı saygıyı arttıracağına inanmaktayız. Yeni bir pazarda var olmak ayrıca yeni ürünlerin deneyimlenmesi ve var olan ürünlerin İnovasyonu açısından da destekleyici olacaktır. Bu durum ticari olarak kazanç sağladığı gibi ürün deneyimlerimizi ve yeni ürünler konusundaki yeteneklerimizi de arttıracaktır.

İstanbul Teknik İnşaat olarak erişimimizi genişletmek ve Asya-Pasifik bölgesinde var olmak stratejik açıdan büyük önem verdiğimiz bir hamledir. Bu hareketimiz, pazarın geniş potansiyelinden ve kaliteli ürünler için artan taleplerden faydalanarak geniş bir coğrafyada var olmamızı sağlayacaktır. Bu çabada bizim için odak noktalarımızdan biri ise ürünlerimizin konu coğrafyaya hızlı ve kolay yayılabilmesi için; Geosentetik, Asfalt ve yalıtım ürünlerimiz konusunda yeteneklerimiz ve uzmanlıklarımız ile uyumlu distribütör niteliğindeki iş ortaklarımız ile iş birliğinde olmak olacaktır. Alanımızda kapsamlı deneyimimiz ve yüksek kaliteli ürün ve hizmet sunma politikamız ile Asya- Pasifik bölgesinde önemli ve kalıcı bir yer edineceğimizden eminiz.