Türkiye’deki ve Avrupa’daki e-Fatura uygulamaları, elektronik belge biçiminde düzenlenen faturaların, tedarikçi ve alıcı arasında dolaşımını güvenli ve sağlıklı biçimde sağlamak amacıyla kurulmuştur. Tedarikçi ve alıcı arasındaki e-Fatura kontrolü Türkiye için Gelir İdaresi Başkanlığı’nca (GİB) sağlanmaktadır. Türkiye’deki anlayış firmadan firmaya
(B2B – Business to Business) fatura akışının GİB kontrolünde yapılmasına dayanmakta
olup e-Fatura uygulamasının esas amacı şeffaflık sağlamak ve firmalardan vergi toplama
kolaylığıdır. Oysa ki; Avrupa’daki e-Fatura uygulamasının esas amacı taraflar arasındaki fatura akışını hızlandırarak, maliyetleri düşürmektir. Avrupa’da ayrıca e-Fatura uygulaması, tedarikçinin alıcının alacaklılar hesabı yönetiminden izin almaksızın, alıcının alacaklılar hesabına doğrudan yapılanmış fatura verisinin girilebilmesi esasına dayanmaktadır. e-Fatura Elektronik Veri İç Dolaşımı (EDI – Electronic Data Interchange) ya da XML formatında yapısal fatura bilgisi içeren dokümandır.
Genel olarak e-Fatura uygulaması, hem Türkiye hem Avrupa hem de diğer dünya ülkelerinde kullanılmakta olup, elektronik belge biçiminde düzenlenen faturaların, taraflar
arasındaki dolaşımını güvenli ve sağlıklı bir biçimde sağlamaktadır. e-Fatura aynı zamanda, ilgili yetkili kurum ve merciler için mükelleflerden vergi toplama kolaylığını sağlayıp,
alıcılar ve satılar arasındaki fatura kesme ve alma işlemlerini hızlandırma ve fatura işlemlerindeki maliyetleri düşürme amaçlı bir uygulamadır.
e-Faturanın; satıcı, alıcı, yöneticiler ve idari kurumlar açısından kağıt faturaya kıyasla
avantajları şu şekilde sıralanabilir:
- Mali tasarruf
- Hızlı ödeme ve erişim
- Kolaylaştırılmış süreç kontrolü ve denetim
- Tutarlılığın arttırılması
- Üretkenliğin artması
- Kolaylaştırılmış nakit yönetimi
- Gelişmiş müşteri hizmetleri
- Karşılıklı anlaşmazlıkların asgari seviyeye indirilmesi
- Bilgi düzenleme ve değişikliğin hızlı ve az maliyetli olması
- Çevre dostu olması
Ülkemizdeki e-Faturanın Tanımı ve Kanunu Dayanağı
Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) mükerrer 242’nci maddesinin 2 numaralı fıkrasında yer alan hükmün Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye istinaden; düzenlenmesi, müşteriye verilmesi, müşteri tarafından da istenmesi ve alınması zorunlu olan faturanın elektronik belge olarak düzenlenmesi, müşteriye elektronik ortamda iletilmesi ve elektronik ortamda muhafaza ve ibraz edilmesine ilişkin yapılan düzenlemeler ile oluşturulan e-Fatura, yeni bir belge türü olmayıp, kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. e-Fatura, veri format ve standardı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen VUK gereği bir faturada yer alması gereken bilgilerin içinde yer aldığı, satıcı ve alıcı arasındaki iletiminin merkezi bir platform (Gelir İdaresi Başkanlığı) üzerinden gerçekleştirildiği elektronik bir belgedir.
e-Fatura, tüm kullanılan ülkelerde yeni bir belge türü olmayıp, kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahiptir. Türkiye’de mal veya hizmet satışı dolayısıyla fatura düzenlemek zorunda olan vergi mükellefleri, genel hükümler çerçevesinde kağıt fatura düzenleyebilecekleri gibi tebliğde yer alan şartlar çerçevesinde e-Fatura düzenleyebilirler. Aynı mal veya hizmet satışı işleminde hem kağıt faturanın hem de elektronik faturanın bir arada düzenlenmesi mümkün değildir.
Avrupa’da e-Faturanın Geçmişi
Avrupa’da e-Fatura 1960’lı yılların başında demiryolu sektöründe ilk defa verinin bir noktadan tanımlanmış diğer bir noktaya şifrelenerek transferine imkan veren EDI (Electronic Data Interchange – Elektronik Veri Transferi) ile kullanılmaya başlanmıştır. EDI ile tanımlanmış noktalar arasında insan müdahalesi olmadan bilgisayar uygulamaları arasında eş zamanlı olmayan yapısal verinin şifrelenerek gönderimi yapıldığı için kaynağı ve değişmezliği sağlanabilmiştir. 1960’lı yıllarda yaşanan gelişim, büyük işletmelerin ticari akışlarını bir sistematiğe bağlama ihtiyacından ve karmaşıklaşan iş süreçlerini standart sistemler üzerinden kullanmak istemelerinden kaynaklanmıştır.
Perakendecilik sektörü EDI kullanımını takip etmiştir. EDI’nin standart bir forma ulaşması
ise 1970’lere uzanır. Kendi bünyelerinde EDI kullanan büyük tedarikçiler, iş ortaklarını bu
sistemler aracılığıyla bilgi ve belge değişimi konusunda zorlamışlar, kendileri ile ticari ilişkisi olan tarafları e-Fatura sürecine dahil etmişlerdir. e-Faturanın dünya ülkelerinde kullanmaya başlanması da büyük şirketlerin farklı coğrafi bölgelerde kendi işletim sistemlerini kurarak çalışması olarak gösterilebilir.
EDI’nin sektörlerin ihtiyaçlarına göre belirlenen yüksek maliyetli ve sermaye/emek yoğun
doğası 1990’ların sonuna kadar sadece büyük işletmelerin kullanabildiği bir sistem olmasına neden olmuş ve e-Fatura değişimi konusunda gelişim ancak açık kaynak standartların gelişimi ile mümkün olmuştur.
Türkiye’deki ve Avrupa’daki e-Fatura Uygulamaları Arasındaki Temel Farklar
Türkiye örneğiyle kıyaslandığında AB Ülkeleri Maliye Bakanlıklarının e-Faturalamayı destekledikleri konuyla ilgili mevzuat çalışmalarında bulundukları gözlemlenmektedir.
Ancak Türkiye’den farklı olarak tek bir fatura formatı ve teknolojisinin kullanılmadığı
görülmektedir. Ödeme entegrasyonunun ise B2C segmentinde belli başlı Birlik üyelerinde
görece daha ileri düzeyde olduğu gözlemlenmektedir. Çok sayıda format ve mesajlaşma
tekniğiyle, faturaların aktarılmasının yarattığı sorunları çözmek amacıyla belli platform ve
birliklerin kurulmaya başlandığı dikkat çekmektedir.
Türkiye’deki ve AB’deki e-Fatura uygulamaları arasındaki en temel fark; ülkemizdeki belgelerin GİB platformu üzerinden gönderilmesi zorunluluğudur. Avrupa’da e-Faturalaşma
süreçleri çok büyük ölçüde servis sağlayıcılar üzerinden gerçekleştirilmektedir.
Fatura göndermek veya almak isteyen işletmeler bu platformların sağladığı çeşitli araçları kullanmak suretiyle e-Fatura uygulamasına dahil olmaktadırlar. Diğer taraftan Hollanda örneğinde gördüğümüz üzere sadece kamu kurumlarına gönderilen e-Faturalarda resmi bir platform kullanılmakta, bunun yanında ayrıca belirlenen standartlara uydukları sürece servis sağlayıcıların da bu resmi platforma bağlantı sağlanmalarına imkan verilmektedir.
İstanbul Teknik İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. e-Fatura ve e-Arşiv Uyum Süreci Uygulamaları
Firmamız 421 Sıra Numaralı Vergi Usu Kanunu Genel Tebliği kapsamında e-Fatura uygulamasına geçmiştir. e-Arşiv; 433 Seri Numaralı Vergi Usul Kanunu Tebliği ile yürürlüğe giren e-Arşiv Uygulaması, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından belirlenen standartlara
uygun olarak faturanın elektronik ortamda oluşturulması, elektronik ortamda muhafazası, ibrazı ve raporlamasını kapsayan bir uygulamadır.
Tebliğden hareketle;
a. Elektronik Fatura Kayıt Sistemi (EFKS) kapsamında faturalarını elektronik ortamda
oluşturma ve muhafaza izni almış olan mükellefler, 01/04/2015 tarihinden geç olmamak
üzere Başkanlığın kendilerine yazıyla bildireceği bir tarihe e-Arşiv uygulamasına geçmek
zorundadır.
b. İnternet üzerinden mal ve hizmet satışı yapan ve 2014 yılı gelir tablosu brüt satış hasılatı tutarı 5 milyon Türk Lirası ve üzerinde olan mükellefler, en geç 01/01/2016 tarihine kadar
e-Arşiv uygulamasına geçmek zorundadır.
Firmamız 2017 yılında e-ticaret amacıyla (www.istanbulteknik.blue) sitemizin devreye alınmasıyla da e-Arşiv uygulamasına geçmiştir.